8 Temmuz 2011 Cuma

O Brother Where Are Thou?

Meşum olayın ilk anındaki şaşkınlığı anlayabiliyorum. Ancak gerek Fenerbahçe kulüp yönetiminin gerekse Fenerbahçe kamuoyunun, ilk şokun üzerinden kaç gün geçtikten sonra bile bu kadar pasif kalması şaşırtıcı.
Yönetim, taraftarlar, eski sporcular, yazarlar. Hepsi darmadağın..
Yöneticilerin verdiği görüntü şu: emniyetçilerin peşinde koşan, ne yaptığını bilmeyen üzgün adamlar…Yahu beyler, siz bu camianın başındaki insanlarsınız, siz böyle düşük profilli görüntü verirseniz, taraftar ne yapacak?



Büyük başın ağrısı da büyük olur, eğer bunu taşıyacak cesamet sizde yokduysa o makamlarda işiniz ne? Yoksa hepiniz birer şöhret-i kazibe misiniz?
Suskunluğunuz belki tedbirden ama, en azından bir kişi belirlersiniz, gelişmeleri günbegün açıklar, camianın umudunu yeşertir, güç algısını tazeler.. Başsızlık izlenimi verilmesine mani olur. En kötü dünlerin, bile en güzel yarınlarımıza engel olamayacağını hissettirir bize.
Suskunluk bir iletişim yönetimi olamaz, hele bu tip durumlarda hiç. Başkan Yıldırım ve kulübün gayrıresmî metin yazarı olduğunu sandığım Mosturoğlu içerdeyken, siz nasıl olur da böylesine dilsizleşebilirsiniz? Buna hakkınız mı var? Var olan durum ne olursa olsun, camiayı kenetleyecek, umudunu ve büyüklük algısını tazeleyecek üç beş cümle söylemek bu kadar zor mu?
Fenerbahçe taraftarının üzerine boca edilen bu kadar malumatın, bu kadar iddianın, bu kadar istihzanın, bu kadar hıncın karşısında: elde var sükut!
Öte yandan başka zaman kulüple ilgili zırt pırt açıklama yapan camia ileri gelenleri, yazlıklarının önünde balık avlamakla meşgul. Be Allah’ın eyyamcıları, bu mudur sizin kanaat önderliğiniz, bu mudur sizin sadakat bağınız? Korktuğunuz ne? Soruşturmayı bir tarafa bırakın, Fenerbahçe’nin tarihini anlatıp onunla ne kadar gurur duyduğunuzu söyleyin, bir yeriniz eksilmez, sizi göz altına almazlar korkmayın… Lefter’li, Fikret’li günleri bu balık hafızalı millete anlatmakla iktidar size dokunmaz, çekinmeyin… Halkın Fenerbahçe’yi nasıl omuzlarda taşıdığını ağlayarak anlatan Naci Barlas’ların tırnağının ucu kadar bu sevgiyi kalbinizde hissettiğinizi gösterin bize!
Neredesiniz be adamım, heeeey?
Nerede bu camianın haşmetli, celadetli, gür sesli adamları?
Acil beklenirken er meydanında… O brother, where are thou?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder