26 Temmuz 2011 Salı

Mene Mene Tekel Upharsin* -Rıdvan Akar'a Bazı Empatik Sorular-


O soruyu duymuştum da soran kişinin Rıdvan Akar olduğunu bilmiyordum. Hani şu içerideki Fenerbahçeli yöneticilerle ilgili müstehzi/magazinel soruyu.
Yok işte Aziz Yıldırım, bir açıklaması sebebiyle yöneticilerden birine çok kızmış da onunla aynı koğuşta kalmak istememişmiş. Kimmiş bu yönetici, işte şıklar da Odyakmaz, Ekşioğlu vs vs…

 













Bundan birkaç hafta önce kendi kaleme aldığı bildiride Kayseri'deki Bozbaykuşlar'la kurduğu empatiden bahsetmişti bu soruyu soran empatisever meslek büyüğümüz. Onları anlamamız lazım demişti kemal-i ciddiyetle. Bir avuç insandan oluşan bir grupla kurmuş olduğu bu empati, gerçekten takdire şayandı. Ama aynı metnin devamında, kulüp sevgisi sebebiyle yürüyüş tertip eden onbinlerce insandan oluşan bir kitleyi, şikecilerin peşinden yürümekle itham ederek, onlardan aynı empatiyi esirgemişti.
Bunu eleştirdiğimiz ve verdiği örneğin sadece bir detay değil, tüm metnin üstüne kurulduğu argümanlardan biri olduğunu söylediğimizde, bunun bir zihniyet meselesi olduğunu anlattığımızda Beşiktaşlı arkadaşlarımız ‘olur mu öyle şey canım’ diye itiraz etmişlerdi.
Halbuki çok açık bir şekilde Rıdvan ağabey, olumsuz örnekten bahsedip onu bir kaide taşı gibi ayağının altına alıyor ve kendi taraftar grubunun 'dik duruşunu' bu kaide üzerinde sergilemeye girişiyordu. Başka pek çok yazısında olduğu gibi.
Birçokları bilmez de biz biliriz Akar'ın spor yazılarını. Ekseriyetle Beşiktaş ve Çarşı kültü'nün -bir çoğunda da olumsuz rakip takım imgeleri, örneğin Fenerbahçe üstünden- yüceltilmesi temalıdır. Sonu gelmez mistifikasyonlar, dön baba dön.. Eğlencelidir, kalitelidir, ama sonuna kadar tarafgirdir. Tabii ki ayıp değil, standart taraftar davranışıdır bu. Ama bu portreden süte batırılmış bembeyaz fair play imgesi çıkması da zordu, ve zaten çıkamadı da.
Şimdiyse CNNTURK'teki o malum soruyu yönelten kişinin kim olduğuna bakınca, 'olur mu öyle şey canım' itirazları artık dinelmiştir sanıyorum. 
Çünkü Rıdvan Akar, o suali okurken, bizim birkaç hafta önce bahsettiğimiz aynı suda yine doya doya yıkanıyor, ve toprağı bol olasıca Herakletios’u mezarında ters döndürüyor. Olay bundan ibaret. Alışkanlık tabii, kendini alamıyor.
25 kişilik Bozbaykuşlar’la dillere destan empatik etkileşimlere girmeyi bildi fair-play ödülüne aday abimiz. Ama niyeyse 'Ne Haber' programının soru kağıdı önüne geldiğinde, şöyle bir ölçüp tartıp, 25 milyonluk bir taraftar kitlesiyle empati kurmak maalesef yine aklına gelmedi.
Onlarca yılın gazetecisi olan zât-ı şâhânesi, o sorunun ne anlama geldiğini ve ekrandan dışarı taştığında vicdanlarda uyandıracağı tepkiyi bilmiyor muydu yoksa?


Sorusunda bahsi geçen insanların, kendi kişiliklerinin ötesinde, kurumlarını da temsil ettiklerini, taraftarlar indinde sembolik bir değere sahip olduklarını bilmiyor mu? Onları küçümseyen bir imâ’nın o kuruma sevgi bağıyla bağlı olan herkesin tepkisini çekeceğinin farkında değil miydi? O tecrübede bir gazeteci/televizyoncu, bu kadar basit bir psikoloji bilgisine vakıf değil midir yoksa?
Bunların da ötesinde haberciliğin bazı kuralları vardır. Biz okuldayken ucundan kıyısından öğrenmiştik Rıdvan ağabey, seninse çok daha fazla mâlûmundur. Meselâ bir haberi doğrulatmadan yayınlayamazsın. Hele ki böylesine manipülasyon ve küçük düşürme amaçlı olduğu âyan beyan olan (ve avukat açıklamasıyla bu özelliği ortaya çıkmış bulunan) haberleri. Peki o zaman sen, bunu haber olarak yayınlamak şöyle dursun, gayet müstehzi bir soru olarak nasıl terennüm edebiliyorsun?
Ve işte son sorum: İçerideki Beşiktaşlı yöneticilerle ilgili benzer minvalde bir soru gelseydi önüne, o soru kağıdının ve kağıdı getiren elemanının akıbeti ne olurdu güzel abim? 'Alayına gitmez miydin?'** Yine aynı tarafsız ve ciddi bakışlarınla gözlerimizin içine baka baka sorabilir miydin o soruyu?
Gerçi bu soruların hepsinin cevabı senin spor yazılarında var. Üstelik bunlara ulaşmak da hiç zor değil, internette bir dolu. . Naçizane benim onlardan anladığım şu:
Sevgili Rıdvan ağabey; sen iflah olmaz bir takım taraftarı ve grup fanatiğisin. Tarafgir olman kötü değil; kötü olan  bu yüzden kendini eksiltmen, mizanını şaşırman, ve kötülüğe meyletmen. Yazdığın bildirinin alt metninde de, kendi kanalında o soruyu soruşunun altında da bu yatıyor. O yüzden bize fair play ayaklarıyla gelme, yemezler. Bunun yerine biraz basın etiği çalış, duruşunu düzelt. 
Bunu yapana kadar seninle arama mesafe koyuyorum. Lütfen kendini akla ve öyle gel.
Bu vesileyle, Çarşı bildirisinin alt metinlerinde problemler var, samimiyeti tartışmalı dediğimizde bize feverân eden Beşiktaşlı arkadaşlarımın hepsine mahsus selam ederim.


*MENE MENE TEKEL UPHARSİN: İncil'de geçen bir ifade. Kral Belshazzar için kullanılıyor.  'Ölçüldün, tartıldın ve eksik bulundun' anlamında.
**Beşiktaş ve Rıdvan Akar terminolojisinin incilerinden: 'Çarşı alayına gider.'
***Birinci görsel: http://www.beyazgazete.com/ 'dan alınmıştır.


3 yorum:

  1. Öncelikle güzel yazılar yazıyorsunuz ama şu fontu biraz büyütseniz iyi olur. Yazıları okumakta zorlanıyorum çünkü.

    Türk basınında, taraftara örnek olan, onları yönlendiren kişilerde ahlaksızlık ve utanmazlık emareleri görmeye o kadar alıştım ki böyle bir utanmazlık sergilemelerine şaşırmıyorum.

    Bunlar izanı kaymış adamlar, taraftara yaranmak için taraftardan daha çok taraf olan adamlar. Gazetecilik falan yalan, onu becerebilseler zaten yaparlar. Beceremedikleri için bel altı vuruşlarla prim yapıyorlar.

    Siz Tayfur'a önce "aklanıp gel" deyip sonra serbest bırakılması için imza toplarsınız. Rakibinize şike iftirası atıldığında utanmadan dalga geçmeye çalışır ama sizin takımınızın da aynı suçlamadan muzdarip olduğunu unutursunuz. Fener şampiyon olmasın diye Bursa'da kendi kalenize gol atar sonra Bursa ile şampiyonluk kutlaması yapar ama yinede bu sezon Bursa'ya giremezsiniz. Sonra "duruş" tan bahsedersiniz. Biz biliyoruz sizin duruşunuzu, merak etmeyin!

    YanıtlaSil
  2. Emir bey bu güzel yazılar için çok teşekkürler. Sabırsızlıkla yenisini bekleyeceğim.

    YanıtlaSil
  3. eksik olmayın taner hocam, bakalım, gidebildiği yere kadar

    YanıtlaSil